Avrupa Komisyonu’nu Eylül ayında COVID-19 testini uygulamaya çağırdıktan sonra, üç havacılık kuruluşu, endüstrinin toparlanmasını desteklemek için tatil sezonundan önce karantina gereksinimlerinin değiştirilmesi çağrılarını yoğunlaştırdı.
Yıl sonu tatil sezonuna 90 günden az bir süre kala, Avrupalı havacılık kuruluşları karantina önlemlerini yolcu testleriyle değiştirme çağrılarını yoğunlaştırdı. Bu çağrılar ülkeler arası seyahat eden yolcuların tatil döneminde, aile buluşmaları veya son tatil planlamalarında çok daha fazla güvence sağlamayı planlıyor. Aynı zamanda seyahat ve turizm sektörlerinde işleri risk altında olan milyonlarca işçiye de bir can simidi görevi görecek.
Karantinanın yerini acilen test uygulamaları almalı
Avrupa Komisyonu (AK) Başkanı Ursula von der Leyen’e 17 Eylül 2020’de gönderdikleri bir mektupta daha geniş seyahat ve turizm sektörleriyle birlikte doğrudan eylem çağrılarının ardından, havacılık kuruluşları Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI) Avrupa, Avrupa için Hava Yolları (A4E) ve Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA), AB çapında bir Seyahat Test Protokolünün (EU-TPT) nasıl çalışabileceğine ilişkin bir çerçeve sunmuştu.
1 Ekim 2020’de, Komisyon Başkanı ve Devlet Başkanlarının yanı sıra Avrupa’daki Sağlık Bakanlarına gönderilen takip mektuplarında, endüstri dernekleri, mevcut durumu açıklayarak, yüksek riskli bölgelerden kalkış öncesi testler için önerilerini ortaya koydular.
Havacılık endüstrisi verileri kötüleşen durumu doğruluyor. IATA rakamları, Avrupa’ya ve Avrupa içindeki hava trafiğinin 2019’a kıyasla yüzde 66,3 azaldığını gösteriyor. ACI Europe’un son rakamları, 27 Eylül 2020 itibarıyla Avrupa Birliği’ndeki (AB) yolcu trafiğinin yüzde 78 oranında. düştüğünü gösteriyor.
Sektör engellenemez bir düşüş içerisinde
Hava Taşımacılığı Eylem Grubu (ATAG) tarafından COVID-19 etkisi kısıtlamalarının üzerine yayınlanan yeni araştırma, hava trafiğinin çökmesinin Avrupa’da havacılık tarafından desteklenen istihdamda yüzde 52’lik bir düşüşle sonuçlanabileceğini gösteriyor. Bu süreçte ekonomik faaliyetlerde yaklaşık 450 milyar Euro kaybedilecek. Bu nedenle, daha da büyük bir ekonomik ve istihdam felaketini önlemek için acil eylem gerekmekte. Özel Jet Kiralama servislerinin iş hacmi çok düşmemiş olmasına karşın karantina süreci bu sektörü de etkiliyor.
Birçok Avrupalı tatil sezonu için aileleri ve sevdikleriyle bir araya gelip gelemeyeceklerini merak ederken, önerilen test protokolü bunun güvenli ve uyumlu bir şekilde gerçekleşmesine izin verecek gibi gözüküyor. Dernekler, Avrupa Komisyonu ve Üye Devletlere, Seyahat için Avrupa Test Protokolü sisteminin geliştirilmesi ve uygulanmasına öncelik vermeleri yönündeki çağrılarını yineliyorlar.
Hükümetlere yazılan mektupta, yolcu talebine yönelik sürekli kötüleşen görünümün yanı sıra kış sezonu için 2019’a göre yüzde 80 düşüşle felç edici derecede düşük ileri rezervasyonların altı özellikle çiziyor. Mektupta ayrıca ortak bir test protokolünün planlama kesinliği ve risk temelli güvenliği, Avrupa ülkelerine etkili bir yol sağlayacaktır deniyor. Ekonomiyi canlandırırken hem topluluklarda hem de hava yolculuğu sırasında bulaşmayı azaltmak en önemli konu.
Öneriler genel anlamda iki kapsayıcı ilkeye dayanmakta:
- Karantinalar, AB / Schengen alanındaki yüksek riskli bölgelerden ve üçüncü ülkelerden sınırlar boyunca seyahat eden yolcular için tutarlı bir şekilde geçerli olan bir AB Seyahat Test Protokolü temelinde, kalkıştan önce testlerle değiştirilmelidir. Kamuoyu araştırması, ankete katılan yolcuların yüzde 65’inin COVID-19 testi negatif çıkan yolcular için karantina gerekmemesi gerektiğini kabul ettiğini ortaya koyuyor.
- Seyahat kısıtlamaları koordine edilmeli ve ortak bir risk değerlendirmesine dayanmalıdır. Bu, risk değerlendirme kriterlerini ve Avrupa Komisyonu tarafından halihazırda önerilen, ancak AB Devletleri tarafından henüz onaylanmayan ve tam olarak uygulanmayan ortak renk kodlama sistemini / eşleştirmeyi desteklemelidir.
Süreç AB düzeyinde ele alınmalıdır!
ACI Europe, A4E ve IATA, tavsiyelerini sonuçlandırırken, Avrupa Devletleri tarafından ortak bir test protokolünün benimsenmesinin, iletim risklerini daha da azaltacağı, seyahat eden halk arasında güveni yeniden tesis edeceği ve seyahat ve turizm sektörlerinin faaliyetlerine başlamasına izin vererek geçim kaynaklarını koruyacağı şeklindeki tutumlarını kesin bir şekilde ifade etmektedir. Sonuç olarak, Avrupa Komisyonu ve Devletleri bu konuyu AB düzeyinde acilen ele almaya ve bu süreci hızlandırmaya çağırıyorlar.