COVID-19 salgınının şiddetli etkileri küresel hava trafiğini felç etmeye devam ediyor. Bu yaşananlar tüm havalimanları gibi Flughafen Berlin Brandenburg GmbH’nin ekonomik durumu üzerinde olumsuz etkiler yarattı. Havalimanı yöneticileri 2021 iş planını, 25 Ocak 2021 tarihinde gerçekleşen şirket Denetim Kurulu toplantısında değerlendirdi.
Gelecek belirsiz gözüküyor
İcra Kurulu, Gözetim Kuruluna küresel salgın nedeniyle yolcu trafiğinin en düşük seviyede kaldığını bildirdi. Ocak 2021’in ilk haftalarında Berlin Brandenburg Willy Brandt Havalimanı’ndan (BER) günde ortalama 7.500 yolcu geçiş yaptı. Bu durum 2020’nin aynı ayının seviyesinin sadece yüzde 10’u olarak kayıtlara geçirildi.
Diğer tüm Alman havalimanları gibi, Berlin havalimanı da hava trafiğinin kısa vadede toparlanmayacağının farkında. Havalimanı yetkililerinin tahminlerine göre, 2021 yılında 10,7 milyon yolcu ile 2019’daki hacmin ancak üçte birinden biraz daha fazlasına ulaşılabilecek.
Birçok havayolu filolarını önemli ölçüde azalttı ve işten çıkarmalar yaşandı. Havalimanları sefer sayılarını düşürüp bakım masraflarından kaçarark kendilerini pazarda yeniden konumlandırma çabasına girişti. Seyahat kısıtlamaları genel olarak tüm havacılık endüstrisinde, planlama yapılmasının imkansızlığına yol açtı. Sonuç, orta ve uzun vadeli gelişme şu anda yalnızca kabaca tahmin edilebiliyor ve çoğu firma geleceğe dair yol haritasını çıkartamıyor.
En iyi senaryo 2022… En kötü 2027!
Yapılan değerlendirmeler sonucunda, Havalimanı şirketinin İcra Kurulu, Denetim Kuruluna 2019’da kriz öncesi 35,6 milyon seviyesinin yeniden ne zaman elde edilebileceğine dair üç olası senaryo sundu: En iyi durumda, bu 2023 yılına kadar mümkün olabilecek; en kötü durum ise 2027’de toparlanma tamamlanabilecek.
Bu meşakkatli sürecin ilerleyişi şu kriterlere bağlı olarak değişkenlik gösterebilecek: Aşıların küresel ve yaygın olarak ne zaman elde edilebileceği; karantina düzenlemeleri gevşetildiğinde veya kaldırıldığında; ve ekonominin ne kadar çabuk iyileşeceğine göre süreç uzayacak ya da kısalacak.
İcra Kurulu, Gözetim Kurulunu bilgilendirdiği gibi, iş planının temeli olarak bir orta senaryo üzerinde de çalışmalar yaptı. Buna çalışmalara göre 2025 yılında pandemi öncesi seviyeye ulaşmak en gerçekçi tahmin. Yolcu büyümesi daha sonra yıllık olarak yüzde bir ila ikiye dönebilecek. Bu tahmin doğruysa, 2021 ile 2025 yılları arasında BER Havalimanı’ndan başlangıçta beklenenden yaklaşık 83 milyon daha az yolcu uçacak. Bu aynı zamanda önemli ekonomik kayıplara yol açacak.
İcra Kurulu ayrıca, Gözetim Kuruluna önümüzdeki birkaç yıl içinde planlanan tasarruflar hakkında ayrıntılı bir rapor verdi. Bu rapor BER Havalimanı’nın yapısal genişlemesi için yatırımların geciktirilmesini, sıkı harcama kontrolünü ve personel yapısının yeniden düzenlenmesini içeriyor. Terminal 5’in geçici olarak devreden çıkarılması veya güney pistinin kullanımının askıya alınması gibi özel projeler de maliyetleri düşürmeye önemli katkı sağlayacak projeler arasında yer alıyor.
Ancak planlanan tasarruf, koronavirüse bağlı ciro kaybını telafi etmek için yeterli olmayacak. Sonuç olarak, Flughafen Berlin Brandenburg, sermaye piyasasının canlılığını sürdürmek için hissedarlarının yenilenen desteğine ve kısmi borç ertelemesine güveniyor.
Hissedarlara büyük iş düşüyor
Flughafen Berlin Brandenburg Denetim Kurulu Başkanı Rainer Bretschneider, “Şu ana kadar Berlin Brandenburg Willy Brandt Havalimanı’ndaki operasyonlardan memnunuz. Süreçler, büyük bir inşaat projesinin getirdiği olağan sorunları dikkate alınmadan, istikrarlı bir şekilde ilerlemektedir. Ne yazık ki, pandemi nedeniyle Almanya’daki havalimanlarının ekonomik durumu hala çok kritik ve toparlanma hala çok uzak. Bu nedenle, şimdi işletmeye alındıktan sonra finansmana ve bunu yaparken şirketin ekonomik faaliyetlerine odaklanıyoruz.” dedi.
Flughafen Berlin Brandenburg İcra Kurulu Başkanı Engelbert Lütke Daldrup ise şunları dile getirdi: “Seyahat kısıtlamaları, ancak koronavirüse karşı bir aşı geliştirildiğinde ve kapsamlı olarak tüm dünya genelinde uygulanabildiğinde hafifletilecek veya kaldırılacaktır. Bu nedenle, havalimanı şirketi sadece 2025’te hava trafiğinin kriz öncesi seviyelere çıkmasını bekliyor. Şirket olarak o zamana kadar mümkün olduğunca düşük maliyetli çalışmak için her türlü çabayı göstereceğiz. Sektörün önemli dinamiklerinden biri olan Özel Jet Kiralama hizmetleri sektörün şu anda en sağlam duran kısmı gibi görünüyor. Sonuç olarak acı veren kesintilerle başa çıkmak zorunda kalacağız. Koronavirüs öncesi seviyelere ulaşana kadar hissedarlarımızın desteğine güvenmeye devam edeceğiz.”
