ACI World tarafından yayınlanan Politika Özetinin temelini şunlar oluşturuyor: Uluslararası hava taşımacılığı ve havalimanlarının vergilendirilmesi, ekonomik faydalar ve maliyetler, mevcut vergi yükü ile kaçınılmış küresel GSYİH etkileri ve kaçırılan işler arasındaki dengesizliğin araştırması ve potansiyel çareler.
Ayrıca yayın hükümetleri, ICAO’nun Hava Taşımacılığı Alanında Vergilendirmeye İlişkin Politikalarına uymaya davet ediyor.
10 Milyar doların üstünde vergi ödeniyor
ACI World, havacılığın ulusal ve küresel ekonomiler için stratejik olarak en önemli sektörlerden biri olduğunu vurguluyor ve 11,3 milyon işten doğrudan sorumlu olduğunu, dünya genelinde dolaylı olarak 76,4 milyonu da iş imkanı sağladığını hatırlatıyor.
Havacılık işleri ortalama olarak diğer sektörlerdeki işlerden 4,3 kat daha verimli olduğundan, küresel havacılık endüstrisi küresel gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) yaklaşık %4,1’ini oluşturmakta. Bununla birlikte, ACI World’e ve gezegendeki diğer tüm endüstri kuruluşlarına göre, kayda değer ekonomik katkısına rağmen, havacılık ağır bir şekilde vergilendiriliyor.
Yalnızca havalimanı işletmecileri, küresel düzeyde doğrudan 10 milyar dolardan fazla vergi ödüyorlar ki bu, toplam havalimanı maliyetlerinin yaklaşık %7.6’sını temsil ediyor. Diğer hava taşımacılığı taraflarınca ödenen ve hava yolcularından uçak biletlerine alınan vergileri de eklediğimizde, vergilerden elde edilen tahmini gelir küresel olarak 90 milyar dolara yükseliyor. Bu hesaplamalarda Özel Jet kiralama servislerinin ödediği vergiler hesaba dahil edilmemiş durumda.
ACI World’e göre, 2019 itibariyle trafik hacimlerini varsayarsak, havacılık üzerindeki vergi yükünün ortadan kalkması şunlara yol açacaktı:
• 750 milyondan fazla yolcu
• 2,2 milyon doğrudan havacılık ve havacılık ile ilgili iş
• 93 milyar dolar doğrudan GSYİH.
Ağır vergi yükü kalkması şart
Havacılık üzerindeki vergi yükünün kaldırılmasının toplam makroekonomik etkisi, toplam 5,2 milyon işe ve küresel GSYİH’de 180 milyar doların üzerine çıkıyor. Mevcut yolcu bazlı vergilerin çoğu da ekonomik olarak verimsiz; aynı vergi geliri, hava yolculuğu ve bundan kaynaklanan ekonomik faydalar baskılanmadan farklı yollarla artırılabilir.
ACI World genel müdürü Luis Felipe de Oliveira, “Verimsiz ve etkisiz vergilerin etkisi, havacılığa dayanan endüstrilerin küresel olarak hava hizmetlerinin kaybından ciddi şekilde etkilendiği COVID-19 salgını boyunca bolca açık hale getirildi” diye uyarıyor.
Oliveira sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Farklı yetki alanlarındaki karmaşık vergi rejimleri, hava hizmetlerini uygun şekilde fiyatlandırmayı zorlaştırıyor, tüketicilerin anlamasını zorlaştırıyor ve hava taşımacılığındaki gerçek rekabeti bozuyor. Vergi indirimi, etkin ve şeffaf vergi rejimleri, sektördeki toparlanmayı ve buna paralel olarak hizmet ettiğimiz ekonomilerin toparlanmasını destekleyecektir. Tüm taraflar için durumu basitleştirmeye yardımcı olmak ve COVID-19’un etkisinin ardından havacılığın iyileşmesini desteklemek için ACI World, adil, şeffaf ve ayrımcı olmayan havacılık vergileri talep ediyor. Havaalanlarının hizmet verdikleri yerel, ulusal ve bölgesel topluluklara sağladığı ekonomik ve sosyal faydaların gerçekleştirilmesini ve maksimize edilmesini sağlamaya yardımcı olacaktır.”
ACIWorld’den çözüm önerileri
ACI World, bu dengesizliği gidermek ve vergi politikasını göz önünde bulundururken havacılığın genel ekonomi için önemini kabul etmek için birkaç çözüm önerisi getiriyor:
• Ayrımcı olmayan bir vergilendirme uygulaması olmalı ve yalnızca havacılığa vergi uygulanmamalıdır
• Vergilerin uygulanması basit ve anlaşılması kolay olmalıdır; Uçak biletlerindeki harçlara uygulandığında “havalimanı ücretleri” ve “vergiler” arasında bir karışıklık bulunmamalıdır.
• Vergiler hiçbir zaman ekonomik değeri büyüten başka bir verginin vergilendirilmesini mümkün kılacak şekilde tasarlanmamalıdır.
• Vergiler, daha geniş ekonomik faydalar dikkate alınarak maliyet-fayda analizi ile doğrulanmalı ve sadece hükümetlerin konsolide gelirini artırmak için tasarlanmamalıdır.