Geçen haftanın sonunda, Ryanair, Alman Hükümeti’nin Lufthansa için 6 milyar Euro’luk (7,3 milyar dolar) kurtarma planına itiraz eden belgeleri Avrupa Birliği’ne sunarak işleri bir adım öteye taşıdı.
AB, Havayolları arasında ayrımcılık yapıyor!
Geçen yaz, Ryanair CEO’su Michael O’Leary, belirli havayolları için devlet yardımı politikaları nedeniyle birkaç AB ülkesini eleştirmişti. Ryanair patronu, özellikle önde gelen havayollarına gösterilen kayırmanın, diğer havayollarını zor durumda bıraktığını, ortada rekabet kalmadığını dile getirmişti.
O’Leary bazı havayollarının krizden öncekinden daha güçlü bir konumda çıkabileceğini söyleyecek kadar ileri gitti. O’Leary sektörde tutunamayan ufak havayolu şirketlerinin büyük firmalar tarafından satın alınacağını da iddialarına ekledi. Bu düzenin Özel Uçak kiralama işlerini de uzun süreçte etkileyeceğine değinen O’Leary gidiş hattın çok tehlikeli olduğunu söyledi.
O’Leary ayrıca Scandinavian Airlines, Air France, Finnair, KLM ve TAP Air Portugal’a sağlanan yardıma itiraz ettiklerini duyurdu. İrlandalı havayolu şirketi, Avrupa Birliği mahkemesine Almanya’nın kurtarma paketini bozmasını talep eden belgeler sundu. Ryanair, Lufthansa için destek paketine itiraz ederken “AB, havayolları arasında yasadışı bir şekilde ayrımcılık yapıyor” açıklamasında bulundu.
Haksız bir avantaj
Ryanair, Alman hükümetinin Lufthansa’ya yardım ettiği kadar Almanya’da faaliyet gösteren diğer taşıyıcılara da yardım etmesi gerektiğini belirtiyor. Ryanair’e göre mevcut kurallar ve haksız rekabete sebep olan yardımlar, Ryanair’in geçen yıl hem Münih hem de Frankfurt havaalanlarında önemli pozisyonlarda bulunmasını engelledi.
Ryanair’in yasal eylemleri, hükümetlerin bir işi diğerine tercih etmesini engellemesi ile ilgilenmesi gereken Avrupa Komisyonu’nun işini düzgün yapmadığını gösteriyor. Bu doğru kabul edilirse, geçen yıl devlet yardımı alan herhangi bir Avrupa havayolu şirketi üzerinde büyük etkisi olabilir. Elbette tersi düşünülecek olursa da devlet yardımı almayan havayolları için çok iyi bir haber olabilir.
Lufthansa gelen eleştirilere yanıt vermemiş olsa da, havayolu, kendisine verilen 6 milyar Euro’luk kredinin tamamını gerçekten kullanmayabileceğini söyleyerek kendi konumunu zayıflattı. Bu, havayolunun finansal olarak eskisinden daha güçlü olduğu anlamına gelebilir. Irish Times’a göre Ryanair yetkilileri şu yorumu yaptı:
“Lufthansa’nın çok fazla devlet yardımına ihtiyaç duymadığını açıklaması olağanüstü bir şey, ancak Alman hükümeti, trafik sağlayan tüm havayollarının yararına olacak şekilde hava trafiğini iyileştirmeyi desteklemek için önlemler almak yerine ‘küresel şampiyonunu’ desteklemeye kararlıydı.”
Ryanair’in konumu
Ryanair şimdiye kadar herhangi bir devlet yardımı almadı ve krizi borçtan kaçınarak yönetmeyi tercih etti. Ryanair ayrıca pilotlarını ve uçaklarını hazır tutmayı başardı, böylece pandeminin sana ermesi ile birlikte uçuşlar başladığında, en hazır havayolu firması olabilecekler. Ryanair’in yasal dosyalarının incelenmesi bir yıldan fazla sürebilir ve temyizlerin Avrupa Adalet Divanı’na gitmesi durumunda daha da uzun bir süreç yaşanabilir. Ryanair, yasal dosyalarda tam olarak ne olduğuna dair çok fazla bilgi vermemiş olsa da, mesaj çok açık. Bazıları havayolunun haklı olduğuna inanırken, diğerleri Ryanair’in zaman ve para harcadığını düşünüyor. Her iki durumda da, sürecin sonu henüz netlik kazanmış durumda değil.